Müzeye girmek için girişten biletlerimizi aldık ve Bismillah deyip müzeye ilk adımımızı attık. Hemen girişte bizi Fatih Sultan Mehmed Han'ın balmumundan yapılmış olan heykeli yer alıyordu. Heykelin sağ ve sol köşelerinde ise Fatih Sultan Mehmet'in, İstanbul'un fethinde savaş sırasında tuttuğu fetih ruznamesi yer alıyordu. 53 gün süren kuşatmanın gerek magale gerek müspet malumat veren ve gerekse saadetli günlerini anlatan fetih Ruznamesi... Ruzname 26 Marttan itibaren tutulmaya başlanmış ve 12 Mayıs itibariyle son bulmuştur. Ruzname boyunca büyük fetih için yapılan hazırlıklar tedrici bir şekilde yazılmış yalnız hazırlıklar değil savaş hakkında malumatlar da yazılmıştır. Giriş kısmını ardımızda bırakıp bir alt kata iniyoruz.
Bu katta bizi muhtelif bilgiler karşılıyor. Osmanlı hakkında ve 2. Mehmed hakkında geniş malumatlar ihtiva eden bu kısım özenle tedarik edilmiş. Bu kısımda İstanbul muhasarası hakkında geniş malumat sahibi oluyorsunuz. Etrafa bakarken İstanbul muhasarasının sine vizyon görüntüsünü fark ettik. Savaş anını anlatan bu videodan sonra bir aşağı kata indik. Bu katta bir üst kata göre daha büyük ve daha ayrıntılı malumatlara yer verilmiş. İleride muhasara alanının ufak bir maketini görüyoruz. Gayet başarılı bir maket olduğunu arz edebilirim. Maketin hemen yanında büyük siyah karanlık ve bir o kadar vehamet verici bir merdiven var.
Merdivenden çıkmaya başlarken nal sesleri, kılıç sesleri, top sesleri ve Allah Allah nidalarını duyuyoruz. Biraz daha çıkınca ise hayretler içinde kalıyoruz o karanlık merdivenin sonunda bizi kocaman yüksek ve muhteşem bir gökyüzü karşılıyor. Sanki o merdivenin sonunda muhasara yerine ulaşmış gibi oluyoruz ve kendimizi cenk alanında buluveriyoruz. bir taraf da surlara Osmanlı Sancağı dikmeye çalışan askerler diğer yanda kılıç sallayarak Bizans Ordusunu dize getiren yeniçeriler resmedilmiş. Ancak bu resim 3 boyutlu olup arkadan savaş sesleri ile desteklenmiş. Bizim bulunduğumuz alanla savaş alanı arasında ince bir cam bulunuyor. Camın hemen yanında Osmanlıya ait kılıç ve toplar yer alıyor. Cenk Meydanında savaşma hissini sonuna kadar yaşamış oluyoruz. Etrafa son bir kez bakıp geldiğimiz karanlık merdivenden mehter marşı ile beraber aşağıya iniyoruz. Müzede bakmadığımız ve görmediğimiz yer kalmadıktan sonra
bunlar bize kafi diyerek müzeden ayrılıyoruz. 2009 yılında faaliyete geçen 1453 Panaroma Müzesi hakkında oldukça müspet görüşle oradan ayrılıyoruz.