Konumuza geri dönmek icap ederse Osmanlı Devletinin ilk dönemlerinde o dönemin şartlarından ötürü ulak ile haberleşme yapılıyordu. Ulaklar genellikle atlı olarak görevlerini yerine getiriyorlardı lakin koşulların durumuna göre atlı ulak yaya olarak verilen görevi yerine getirirdi. Evvel ulakçıların nasıl seçildiğine ve özelliklerini size aktarayım.
"Ulak" sözcüğünün Osmanlılardan çok daha evvel kullanılıyordu. Kaşgarlı Mahmutun yazdığı ilk Türkçe sözlü olan Dîvânü Lügati't Türk'te ulak kelamından bahsedilmiştir ; " Beg evâminini çabuk yetiştirmek için postacının hemen yakalayıp bindiği at " manasını vermiştir. Selçukluların önemli divanlarından biri de posta divanıdır. Bu divan vesilesi ile hükümdar memleketin her beldesinde gelişen hadiselerden kısa bir müddet içinde haberdar olmaktadır. Osmanlı Devletinde ulakçılar seçilirken hızlı, çevik acıya dayanan bireyleri seçerlerdi ulakçılar yazları çıplak ayakla sıcaktan pişmiş toprakların üstünde koşarlardı. Ulakçılar hızlı, kuvvetli, dürüst olmalıdır. Üç kıtaya adaletiyle nam salmış Osmanlı Devletinde fermanların olabildiğince hızlı bir şekilde yerine ulaşması erekiyle kara yolu ağına elzem bakılmış ve hazinenin önemli bir kısmını bu ağ için harcamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder